Aralık 20, 2009

ROAD TRiP



Herkese merhaba! Nasilsiniz? Ben harikayim ;) zira Persembe itibariyle finallerimin sonuncusunu bitirmis ve uzunca sayilabilecek bir tatil donemine girmis bulunmaktayim ;) Uzun zamandan beri planladigimiz "Yolculuk" Cuma itibariyle basladi ama ufak bir degisiklikle, Maya!!! 14 gun surecek bu yolculuga onsuz cikamadik, kiyamadik! O da bizimle geldi. Ucakta insana birebir benzeyen aglamalariyla ortaligi birbirine katmadi mi katti ama pisman degilim. Neyse efendim, tabi hersey boyle gulluk gulistanlik baslamadi maalesef :( konforumuzu dusunup bizim minik sehrimizin miniminnacicik havaalanindan ucmayi yani aktarma yapmayi tercih ettik ama hay etmez olaydik!! hava kosullarindan dolayi Chicago'ya olan ilk ucusumuz 2,5 saat iptal edilince biz Chicago'ya indigimizde, binmemiz gereken Las Vegas ucagi havalanmak uzere kapilarini coktan kapatmisti :( Rica ettik ama maalesef acmadilar kapilari :( 1 dakika once kapatmissiniz iste acin nolucak? Robotlasmis bunlar, insanlik kalmamis falan diye veryansin ederken, once bir sonraki ucagin ertesi sabah 8'de oldugunu, sonra bizim binemedigimiz ucaga valizlerimizin binmis oldugunu haa bi de Maya'nin mamasinin da valizlerde birlikte Las Vegas semalarinda ucmakta oldugunu idrak ettik! Saka gibi di mi? Evet yasarken pek sakaya benzemiyor ama oyle guzel bir otele gonderdiler ki bizi Chicago'da, boyle tepemizden lapa lapa karlar yagarken sicacik havuzda falan yuzunce sinir falan kalmadi hatta -ohh iyi oldu falan bile dendi bir ara. Neyse, cumartesi sabahi sag salim Las Vegas'a vardik, arabamizi kiraladik, ac Maya'yi doyurduk ve otelimize yerlestik ya baska birsey istemem! Tatil rotamiz oldukca yogun, Las Vegas'in sonrasindaki kismina arabayla devam edecegimizden icim cok daha rahat ama, daha konforlu olacagini dusunuyorum yolculugun bundan sonraki kisminin! Rotamiza gelince; Tarantino haritamda goruldugu uzere yolculugumuz Las Vegas'la basladi -sirasiyla San Diego, Long Beach, Los Angeles, Santa Barbara, Santa Monica, San Francisco, Sausalito, Napa, Bodega Bay devam edecek ve son olarak Las Vegas'la yani baslama noktamizdan yapacagimiz eve geri donus ucusuyla son bulacak.

Benden haberler bunlar! Yeni yila kadar izninizle bloguma kisa bir ara veriyorum ve hepinize simdiden harika bir 2010 diliyorum!

Aralık 13, 2009

PoKeR



Katy Perry'nin "Waking up in Vegas" klibini izledigim gunden beri aklim bu elbisede! Kisa bir arastirmanin ardindan bu sahaserin Ingiliz designer Ashish'in Spring/Summer 2009 kolleksiyonuna ait oldugunu, klipte tam belli olmasa da tamamen pullardan olustugunu haaaa birde fiyatinin $1400 dolar oldugunu ogrenmis bulunmaktayim!

Since I saw this marvelous dress on Katy Perry's "Waking up in Vegas" video, I have been thinking about it. I did some research on internet and I learned this dress is actually a creation by the British designer Ashish, and it's from his Spring/Summer 2009 collection. Perhaps you can't tell in the "Waking Up In Vegas" video, but it is made completely of sequins. Want it? It'll set you back about $1,400!

Aralık 10, 2009

EgO







Fur vest: Vintage (Mom's)
Dress: BCBG
Belt: Thrifted
Boots: Aldo
Sunglasses: Vintage Christian Dior

Aralık 04, 2009

Alice in Wonderland


I can't wait for this movie. I am super excited. It was one of my favorites when I was a kid. Now it will be on movie theaters again, and I'm looking forward to March 5th!

Alice Harikalar Diyarinda cocuklugumdaki favorilerimden biriydi simdi ise en sevdigim yonetmenlerden Tim Burton tarafindan beyaz perdeye uyarlandi. Cok heyecanliyim nasil dayanicam vizyona girene kadar bilmiyorum. Ilk gun, ilk seans bekle beni geliyorum ;)






Aralık 03, 2009

ZiG ZaG



This skirt reminds me of Marty Neumeir's words "Zig when others zag.", which is one of my mottos as well.

Marty Neumeier, marka danismanligi yapan Neutron firmasinin baskani! Ayni zamanda yazar olan bu zatin bir lafi var "Zig when others Zag." Bu etegi giyince bilmem neden ??? bu soz aklima geldi!

Skirt\Etek:
Shirt\Tshirt: Mango
Shoes\Ayakkabi: Mango
Watch\Saat: Betsey Johnson

Aralık 01, 2009

AfTeRwOrDs



Merhaba! Bugunlerde tez konumun Kibris Sorunu olmasi sebebiyle okudugum, izledigim hersey Kibris'la ilgili. Turk,Kurt, Ermeni, Yahudi ya da Rum gozetmeksizin herhangi bir toplulugun goc etmeye zorlanmasi cok acimasizca geliyor bana. Kendi vatanimdan uzakta olsam da birgun topragima, ait oldugum yere donecek olmamin hayali bile bana yetiyorken vatanlarindan, evlerinden, ait olduklari topraklardan bir daha donemeyecekleri duygusuyla, arkalarina bile donup bakamadan ayrilmaya zorlanmis kisilerin neler hissettigini dusunemiyorum bile. Ucurtma Avcisi (Kite Runner) kitabinda Afganistan'dan ayrilirken sisenin icine doldurulan toprak aslinda hepimizin dogup buyudugu, yasadigi yerlere bagliligini anlatiyor.
Babam ruyalarinda hep dogdugu, buyudugu yerleri gorur,uyaninca da anlatirdi bize uzun uzun. "Erenler Kavagi" denen, sonralari gidip benim de gordugum o mistik yerde gecen cocuklugunu, Ebem diye hitap ettigi buyukannesini hasretle yad ederdi. O zamanlar anlamazdim onu derdi ki "Toprak seni kendisine ceker kizim" Ceker ya babacigim ceker hem de oyle bir ceker ki ruyalarina girer en ozledigin anda, kokusu gelir burnuna sizlatir burnunun diregini.
" Zorunlu Göç" konusu bundan daha guzel,daha siirsel anlatilabilir mi? Sanmiyorum diyorum ve sizleri Huseyin Caglayan'in Sonbahar- Kis 2000 Afterwords ekspozisyonuyla basbasa birakiyorum.
Kolleksiyon tahayyül eden tehlike nedeniyle evlerinden, yurtlarindan ayrilmak zorunda kalan multecilerden esinlenilerek ortaya cikmis. Mobilyalarin kiyafetlere, koltugun valize ve masanin etege donusmesi mecburiyet sebebiyle evinden acele icinde cikmak zorunda kalanlarin uzerlerindeki kiyafetten baska hicbirseyi alamamalarina atfetmekte. Kibris Turkler'ine yonelik etnik temizlik tehlikesine maruz birakilan Huseyin Caglayan, ailesi ile birlikte 1982 yilinda Ingiltere'ye goc etmis ve bu yasanmisligi kolleksiyonuna boyle unutulmaz bir sekilde aktarmis.

Hussein Chalayan's Afterwords Collection was inspired by the story of refugees and the idea of having to leave home in times of trouble.
The transformation of furniture into dresses, carrying cases, and a skirt suggests the necessity of leaving one’s home in a hurry with nothing but the clothes on one’s back.
Recalling the plight of Turkish Cypriots (including his own family) who were subjected to ethnic cleansing in Cyprus following its Independence in 1960, Chalayan translated the refugee experience and the desire to hide possessions and take them on departure into dress.