Milan Fashion Week Gucci Spring Summer 2011

Blogumda defile fotograflarini paylasip, yorumlamiyorum biliyorsunuz. Ama bu defa baska.. Gucci'nin Milan Moda Haftasi'nda sundugu 2011 Ilkbahar Yaz kolleksiyonu, gunlerdir donup dolasip tekrar tekrar baktigim kombinasyonlar ve parcalarla dolu. Kiyafetler, aksesuar, ayakkabi ve cantalarin hepsi keske benim olsa duygusunu yaratinca icimde, sizlerle de paylasmak istedim. Aslinda defilede kullanilan 9-10 parcanin biraz daha mutevazi!!! versiyonlari, farkli renk, kumas cesitleri ile dolabimda mevcut. Dolayisiyla onumuzdeki Ilkbahar\Yaz doneminde ucundan kiyisindan Gucci kadinini kendime uyarlamaya calisacagim; bakalim siz de begenecek misiniz benim tercumemi?

Bir de bazen size de olur mu bilmem hani "Ben yapsam bu kadar olurdu" diye sahiplenir, begenirsiniz bazi isleri. Iste ben bu fotograflari gorup, defileyi izler izlemez bunu hissettim. Boyle de mutevazi bir insanim. Daha bile iyisini yapabilirim yeter ki firsat verilsin :)



















BRAVO Frida Giannini'ye!

Lilac

Soz verdigim gibi bu hafta icinde giydiklerimi sizlerle paylasmaya devam ediyorum. Pazartesi gunu giydigim bu deri ceketi gecen yaz Turkiye'ye geldigimde annemle ciktigimiz alisveris turunda, Izmir Mango'dan aldim. Aslinda cok kararsiz kaldim almadan once, yaklasik 1 saat boyunca annemle birbirimizin suratina anlamli!!! bir sekilde bakip ceketin olumlu ozelliklerini!!! konustuktan sonra almaya karar verdim. Her giydigimde iyi ki almisim diyorum simdi. Zaten genelde aldiklarimdan degil kararsiz kalip almadiklarimdan pisman olurum ben. Magazada begendigim halde almadigim urun icin magazalara cokca geri donmuslugum, bulamayinca sinirden kopurmuslugum olmustur (Allah baska keder vermesin!) Bu arada 2o'den fazla deri ceket ve trenckot var dolabimda. Bir sekilde takinti haline gelmis bir sey deri ceket ben de. Tabii bu oyle 1-2 senede olusmus bir birikim degil. 1999 senesinde yani Istanbul'a geldigim ilk sene, Silivri Maxi Mango magazasindan aldigim ilk deri ceketimle basladim biriktirmeye hala da devam ediyorum. Istisnasiz her sezon 1 ya da 2 tane gozume kestirip kolleksiyonuma dahil ediyorum. Bu baharda bir kismini satmaya karar verdim, bakalim nasil ayrilabilecegim onlardan???

Deri ceket: Mango
Ipek bluz: Vintage
Jean: Levi's limited edition
Kolye: Vintage
Gunes gozlugu: Christian Dior
El cantasi: Nine west

Pinky Promise

Hi! I am sick and tired of Winter already!!! I am so bored with my winter wardrobe. Every day I am trying to color my outfits as much as I can, and since my Winter wardrobe doesn't have too much color in it I stole this neon flowered vintage silk skirt from my Spring\Summer wardrobe. I don't care whether to die of freezing weather; I just want to wear what I want these days. By the way, I think I started to get immune to cold weather or my insides are turning stone cold :( Anyway that's all for now.

Fur hat & Skirt & Velvet coat & Bucket bag & Heart necklace: Vintage, thrifted
Boots: Tommy Hilfiger
Sunglasses: Christian Dior
Watch: Betsey Johnson


Merhaba! Bu hafta iyi bir blogger olmaya calisip hafta boyunca neler giydigimi sizlerle elimden geldigince paylasmaya calisacagim ;) Sizi bilmem ama ben artik Kis gardrobumdan feci halde sıkılmıs durumdayim dolayisiyla elim hep baharliklara, yazliklara gidiyor bu ara; donma pahasina da olsa alip geciriveriyorum ustume. Yine oyle bir gunden, gectigimiz cumartesiden bir kiyafet. Elim bu sefer de neon renklerde cicek desenli vintage ipek etege gitmis gordugunuz uzere. New York yollarina dusmeden hemen once sabahin korunde cekilmis bu fotograflardaki enerjimin sebebi tamamen hareket ederek donma tehlikesini biraz asagilara cekme fikrinden kaynaklaniyor. Yoksa yanlis anlasilma olmasin lutfen, sabahlari guler yuzlu ve enerjik olmanin cok uzaginda bir karakterim ben ;) Herkese harika bir hafta diliyorum!

Kurk sapka & Ipek etek & Kadife kaban & Canta & Kolye: Vintage, ikinci el
Cizme: Tommy Hilfiger
Gunes gozlugu: Christian Dior
Saat: Betsey Johnson

Shopping Spree

Artik haftada bir karsiniza cikar oldum, bir gelsin bahar soz affettiricem kendimi. Nasilsiniz? Umarim hepinizin keyfi yerindedir. Ben inanilmaz yorgun ama cok cok cok mutluyum zira gecen hafta beni cok heyecanlandiran, cok mutlu eden seyler yaptim. Blogum vasitasiyla beni taniyan ve neredeyse blogumun acildigi gunden beri beni takip eden dunyanin en tatli anne kizindan bir mail aldim gecen hafta sonunda. Bu sene 3.'sunu yaptiklari geleneksel 1 haftalik New York alisveris seyahatlerinde benim de kendilerine katilmamin mumkun olup olmadigini soruyorlardi epostalarinda. Hemen evet demeden once bu sorumlulugun altindan kalkip kalkamayacagimin hesaplarini yaptim, listeler hazirladim ve T'nin de verdigi cesaretle -Neden olmasin? diye cevap verdim bu guzel anne kiza. Onlar gelmeden 2 gun boyunca bana gonderdikleri fotograflara bakarak, alisveris icin nerelere gidebilecegimizin ve onumuzdeki sezondan onlara neler tavsiye edebilecegimin listesini hazirladim ve persembe ogleden sonra baslayan ve bugun yani pazar ogleden sonrasina dek devam eden cok hizli ama cok verimli bir alisveris turu hazirladim. Inanilmaz yorucu ama cok guzeldi her sey. Benim de ogrendigim bir suru sey oldu aslinda bu deneyimden mesela az ve oz alisveris yapmanin ne kadar onemli oldugu!!! Dunyanin en seker anne kizinin, cektigim birkac fotografini onlardan izin alamadigim icin maalesef paylasamiyorum ama bir kez daha anladim ki sansli kadinlarin kizi oluyor ;) Boyle bir paylasimi boyle bir sevgiyi yasamayi kim istemez? Annemle benim aramdaki iliskiye inanilmaz benzettim aralarindaki iliskiyi. Cok duygulandim :( Bana guvendikleri ve 4 gun boyunca beni hic uzmedikleri icin buradan bir kez daha tesekkur ederim onlara. Bu arada isterdim ki bu isten kazandigim para su an banka hesabimda olsun ama yok sifirlayarak dondum buraya :( ama bu sefer uzun yillar kullanabilecegim klasik hatta zamansiz diyebilecegim parcalara yatirim yaptim. Size de giydikce yazacagim neler aldigimi. Simdilik benden bu kadar. Hepinize harika bir hafta diliyorum.

*Blogumun FACEBOOK SAYFASINI sevdiniz mi? Sevenler, begenenler, paylasanlar icin Mart ayinin sonuna surprizler hazirliyorum haberiniz olsun ;)

Freaking Cold

Sorry about the lack of posts. Things have been really busy these days and I can easily say the weather is not helping me with my blogging venture. It snows almost every week and the temperatures are insanely low. It is not possible for warmblooded Aegean girls like me to stay outside for more than 2 minutes. I hope it gets better soon so I can continue bloggin ;)

Coat: Burberry
Beret: Vintage Bag: Banana Republic
Necklace: From Istanbul Grand Bazaar

Postlardaki yavaslamadan dolayi cok uzgunum ama iste maalesef elimden hicbir sey gelmiyor. Benim gibi, Ege Bolgesi'nin yerel TV kanali haberlerinde her yaz asfaltta yumurta pisirilen sehrinden gelen birine bu berbat K. Amerika iklimi iskenceden beter. Haftalardir daha bir onceki posta erimeden uzerine yenisinin yagdigi bir kar dalgasi icindeyiz ve hava -22'lerde seyrediyor. Bu havada degil fotograf cek(tir)mek evden ciktigimda arabaya kosarak falan biniyorum :( Umarim en yakin zamanda biraz duzelir de eski duzenime donebilirim. Hepinize harika bir hafta diliyorum!

*Blogumun FACEBOOK SAYFASINI sevdiniz mi? Sevenler, begenenler, paylasanlar icin Mart ayinin sonuna surprizler hazirliyorum haberiniz olsun ;)

Kaban: Burberry
Bere: Vintage Canta: Banana Republic
Kolye: Kapalicarsi

Botanical Garden

Hi everybody! Do you feel beaten after holiday season like I do? I need another getaway after DC. This happens all the time. When we go somewhere with T, we suck everything the city offers. Night life, museums, restaurants etc. then we are out of energy when we go back to our normal life :) I love Washington DC; first it is slightly warmer than where I live; second, you can 'walk' in the city!! (I live in an area where every household has at least 2 cars because you need it! Period!); third we are a city couple. When we used to live in Istanbul we spent lots of time outside :( Anyway, I should stop whining. Whenever we visit DC we always go to the Botanical Garden. I love nature and when you enter inside this beautiful garden you feel you are in a whole different country. All these tropical plants, multicolored orchids and long beautiful trees that made me forget this terrible Northeast winter for a while. I took some photos I hope you enjoy. Love, Deniz

Siz de benim gibi tatilden sonra tatile ihtiyac duyanlardan misiniz? Ne zaman yasadigim yerin disinda bir yere gitsem, sehri somurmek icin o kadar ugrasiyorum ki normal yasama donunce ya hasta oluyorum ya da kolumu kipirdatacak halim kalmiyor :( Washington DC'yi cok sevdigimi daha once de birkac kez tekrarladim biliyorum ama neden sevdigimden sanirim hic bahsetmedim. Birincisi; buradan yani yasadigim yerden 6-7 derece daha sicak, ikincisi; yuruyebiliyorum!!! ( yasadigim yerde her evde insan sayisi kadar araba var cunku arabasiz hicbir sey yapmak mumkun degil), ucuncusu biz T'yle gercek bir sehir ciftiyiz. Istanbul'da yasarken harika bir sosyal cevremiz ve sehir hayatimiz vardi. Festivaller, sergiler, arkadas toplantilari, dogum gunleri, yemekler, piknikler, sehir disi kacamaklari derken sıkılmaya hic vaktimiz olmuyordu. Herneyse sikayete baslamayayim yine hemen. Her DC'ye gittigimizde ugradigimiz yerlerden birisi de Botanik Bahcesi. Mevsimlere gore ciceklerin ve hatta havasinin bile degistigi harika bir yer. Iceri girer girmez tropikal bitki, agaclar ve her renkten orkidelerle birlikte sicacik nemli bir hava karsiliyor bizi. Birkac saatligine de olsa bitmek bilmez Kuzey Amerika sogugunu unutturuyor. Bir suru fotograf cektim tabii ki ve ancak bu kadarini eleyebildim dolayisiyla bu upuzuun post icin cok pardon. Ben hazirlarken cok keyif aldim umarim siz de okurken keyif alirsiniz! Aralarda kiyafetimin fotograflari da var bu arada ;) Sevgiler, Deniz


















Muzede gezerken gordum kubbeden suzulup yere vuran gokkusagi renklerini. Nasil guzel renkleri, ne kadar canli degil mi? Dogada her seyin en guzeli var. Taklit etmesi imkansiz tasarimlar, mucizeler, renkler! Hayati, hayatta olmayi, nefes alip vermeyi cok seviyorum ve herkese 2011'de once saglik diliyorum. Cunku bu doga harikalarindan zevk alabilmenin tek kosulu bu, saglikli olmak. Hepsi ucretsiz bize sunulmus guzellikler, sadece gormek icin bir cift goz, duymak icin bir cift kulak, koklamak icin bir burun, dokunmak icin eller ve hepsini gidebilmek icin bir cift bacak lazim bize. Sukretmeyi hic unutmamak lazim. *Hep yukarilara bakip mutsuz olmak yerine biraz asagilara bakip sukredin! derdi babam bize. Soyledigi her sey yavas yavas anlamlaniyor hayatimda. Yaslaniyor muyum ne?



Jean shirt: Gap
Skirt: Thrifted
Boots: DKNY
Leather gloves: Urban Outfitters
Watch necklace: Vintage
Bag: Banana Republic Alligator skin belt: Vintage Sunglasses: Christian Dior

Jean gomlek: Gap
Etek: Thrifted
Bot: DKNY
Deri eldiven: Urban Outfitters
Saat kolye: Vintage
Canta: Banana Republic Timsah derisi kemer: Vintage Gunes gozlugu: Christian Dior

2011

Keep the smile, leave the tear, think of joy, forget the fear, hold the laugh, leave the pain, be joyous , coz its new year. I wish everyone a happy 2011!!!

Oncelikle herkese tum hayallerinin gercek oldugu harika bir 2011 diliyorum. Aslinda uzun bir yeni yil yazisi hazirlamistim ama yayinlayip yayinlamamakta kararsiz kalinca oyumu yayinlamamaktan yana kullandim. Her neyse, biz yeni yila T ile birlikte Washington'da girdik. Bilmem bu kacinci mini kacisimiz DC'ye ama her defasinda bu en iyisiydi diye geri donuyoruz bu guzel sehirden. Ikimiz de sehir insani olunca, koyumuze donuslerimiz de biraz sancili oluyor pek tabii. Bu arada yeni yila girerken ne giydigimi maalesef sizlerle paylasamiyorum cunku resmi bir davete katildik T'yle birlikte. Fotograf makinelerimizi kapida birakmadan once T yukaridaki fotografi cekebildi sadece :( Daha fazla detay veremiyorum ama oldukca keyifli, faydali ve degisik bir hafta sonu gezisiydi benim icin. Umarim senenin devami da baslangici gibi keyifle, heyecanla, saglik ve mutlulukla gecer.

Sevgiler,

Deniz