Temmuz 14, 2010

I ♥ ISTANBUL


Hi everyone! I'm back at mother ship. Given the time we spend here is extremely precious I took a short break from blogging. The only thing that makes me unhappy is the extra weight I put on thanks to incredible samples of magnificent Turkish cuisine. My next post would be about what I ate in Istanbul. I'm a little hesitant as to whether I should continue blogging while I'm here. I'll let you guys know. See you next time.

Herkese merhaba! Uzunca sayilabilecek bir aranin ardindan harika topraklarimizdan; T'nin ailesinin yazligindan, Ayvalik'tan yaziyorum sizlere. Memleket hasretimi sikca blogumda dile getirdigim icin mutluluk seviyemin nerelerde seyrettigini tahmin edersiniz diye fazlaca bir sey yazmamaya, kafanizi sisirmemeye karar versem de " Yok Boyle Bir Guzellik, Lezzet, Bolluk, Insanlik " demeden de gecemeyecegim hani. Tirnak icine hapsettigim bu 7 kelimenin vatanindan hic ayrilmamis, gurbette yasamak nedir bilmeyen, sevdiklerinin kokusunu oturdugu yerden hatirlamaya calismayan, parmagini kaldiramayacak kadar hasta oldugunda annesi yaninda olsa kendisine nasil guzel bakacagini, hatta 2 gunde ayaga kaldiracagini dusunup aglamayan anlamaz. Guzel ulkemizden sikayet etmek icin firsat bekleyenler icin pek bir anlami yok elbet biliyorum soylediklerimin ama gurbetle yolu bir sekilde kesismisler benim ne demek istedigimi anlar diyor ve geciyorum bu huzunlu konuyu.

Neyse, geldigimizden beri ki yaklasik 11 gundur buralardayiz keyfimizi kaciran tek sey, yemek yerken ipin ucunu kacirmaktan mutevellit kilo alimi. Bu lezzeti bir daha nerden bulucaz da mideye indirecegiz ana fikriyle, ikram edilen hicbir seye "HAYIR, ben almayayim tesekkurler!" diyememe durumu vucudun muhtelif yerlerinde birikme yapinca amanin aynalara dusman oldum ben :( Hayir mevsim yaz; zaten neredeyse ciplak geziyoruz eee bir de Ajda'cigimin da soyledigi gibi ters isiga denk geldiysen durum korkunc!!! Simdi ben abartiyorum zannediyorsunuz degil mi? Size soyle bir ornek versem belki inanirsiniz bana, Istanbul'da kaldigim 7 gun icinde, bir kere Sabah kahvaltisini Kaburga Sofrasi'nda, Kaburga Dolmasi ve mumbarla bir kere de Sutluce'de 2 porsiyon uykuluk yiyerek yaptim. Zaten sanirim bir sonraki post "Neden Geldim Istanbul'a, Neler Yedim Istanbul'da?" uzerine olacak ki o zaman 7 gune bu kadar yemegi nasil sigdirabildigim uzerine biraz dusunecek olursaniz bana inanacaksiniz. Yazacak cok sey var aslinda ama burdaki zamanimiz da cok kiymetli dolayisiyla biraz muallaktayim bloga ara mi versem diye ama sizleri ve blogculugu da cok ozledim, bagimlilik gibi bir seymis bu insan birakinca anliyor ;) Hadi ben simdi ogle yemegine kaciyorum sonra 5 cayi ve kahvalti hemen arkasindan aksam yemegi, tatli, kuruyemis, meyve.. Biri beni durdursun YEMEDEN DURAMIYORUM!!!

Silk Dress: Bebe
Belt: Express
Shoes: Kenzo
Bag: Banana Republic