Temmuz 31, 2009

MiAmi II


Seafood Paella




Herkese merhaba! Bugun sizlerle benim en buyuk tutkularimdan birini paylasacagim, Flamenko. Aslinda tum dans turlerine karsi tutkum oldugunu soyleyebilirim. Cocukluk ve ilkokul yillarimda bale, lisede folklor, universite yillarimda ise salsa ve cha cha yaptim. 1997'de izledigim Seytanin Avukati filmindeki bir sahne yuzunden ise uzun yilardir Flamenko izleyicisiyim. Artik izlemeyi birakip denemenin sirasinin geldigini dusunuyorum, ne dersiniz ;)
Miami'deyken harika bir Ispanyol restoranina gittik adi "Tapas & Tintos". Tapas; Ispanyollar, birsey yemeden icki icmedigi icin ogleden sonra ya da aksamustu ickilerinin yaninda servis edilen aperatiflere verilen genel ad. Geleneksel olarak icki alindiginda bedava verilen bu aperatifler, vahsi kapitalizmden etkilenen bar ve restoran sahipleri tarafindan, artik isteminiz disinda masaniza getirilip sizden parasi beklenen bir gelenege donusse de bizim "Hakiki Ispanyol" restoranimiz bir tepsi yengec kizartmasini hesaba eklemeyerek bu gelenegi devam ettirdiler ;) Tapas & Tintos'daki gecemiz, Deniz Mahsullu Paella ziyafeti ile basladi. Karnimiz iyice doyduktan ve keyfimiz yerine geldikten sonra ise sira kulaklara ve gozlere geldi. 2 saat suren bu unutulmaz muzik ve dans ziyafetiyle Flamenko'ya doydum. Izledigim en guzel performanslardan biriydi hic bitmesin istedim ama bitti :(
Kucuk bir parcasini sizlerle paylasiyorum bu postta hepinize -iyi seyirler!
Not: Bu postun hemen ardindan gelecek ilk postta sizlerle minik surprizimi paylasacagim ;) Neden bu kadar buyuk bir olay haline getirip, utandigimi anlayamasalar da!! (Anne ve Mr. T, bu sitem sizlere) bakalim siz bana hak vericek misiniz???

Hi everyone! Today I want to share with you one of my passion, Flamenco. Actually, all kinds of dance is my passion. I did ballet,then folk dance in high school years. During college, I was really interested in salsa and cha cha. Right now, I am into flamenco. I think I can give it a try.
In Miami, we went to the coolest Spanish Reastaurant ever "Tapas & Tintos" ;) After we had our delicious Seafood Paela, it was time for a feast to our eyes and ears. A 2 hour feast of live Flamenco performance. When they were finished, I was truly impressed emotianally by this tremendous performance. Please enjoy the video above. After this post, I will show you my little surprise. I am a little bit shy about this surprise. I don't know why, but I feel it is a big deal ;)


Temmuz 29, 2009

MiAmi I









View from our room,

Heart of Palm Tropical Salad,

Burrito,


Herkese merhaba ;) Buralar cok sicak bugunlerde! Ve ben neredeyse oturdugum sitenin havuzunun basinda yasiyorum (orda yiyorum-iciyorum, okuyorum, uyuyorum vs.) Ara ara kendimi surukleyerek eve getirdigimde ise klimayi sonuna kadar acip beni evde bekleyen ilgi, sevgi delisi "DEV"imle geciriyorum tum vaktimi ;) Postlardaki yavaslamanin sebepleri sicak, "DEV" ve tembellik yani.
Yaz rehaveti tum bloglari vurdu farkindayim ;) ama disarida yapacak bu kadar eglenceli sey varken kimsenin bilgisayar basina oturup bloglari gezmek icin delirmedigine de bahse girebilirim! Yok illa isteriz diyorsaniz ;) yazin bana talebe gore postlarimi siklastirabilirim!

Bugunki postum Miami'ye dair! Ne diyordu ustad Demet Akalin kopuk kivamindaki o guzel eserinde " Sevgilimi koluma takarim, Bebek'te 3-5 tur atarim, olmadi bi de Miami yaparim gordugun gibi cok unutkanim ". Biz de Vatan hasreti icinde yanip tutusan gonullerimizi bir nebze olsun Miami'de soguttuk ve harikaa bir tatil yaptik sevgilimle ;) Yedik, ictik, denize girdik en cok da dinlendik! Ben hayatimda bu kadar farkli ulkeden 1001 cesit insanin barindigi bir baska yer daha gormedim buna New York dahil! Ispanyolca ise buranin ana dili abartmiyorum ANADiLi! Guzel bir tatil mekani Miami, bazen oyle biran geliyordu ki kimse calismiyor hissine kapiliyorsunuz Miami'de, buna size servis yapmasi icin beklediginiz!!! garsonlar dahil ;) Her turistik yerde oldugu gibi -Amaaan bir daha nerden gelicek bu Allah'in turisti!! edasiyla calisan oldukca fazla mekan var ozensiz!! ama biz dersimizi iyi calistik ve genelde kitaplar tarafindan tavsiye edilen yerlerde vakit gecirdik, yedik, ictik. Tatil donusu ise gelenek bozulmadi ve ben tartida ciglik cigliga karsiladigim birkac kilo fazlamla depresyon sinirlarinda gezdim, dolastim :( Her ne kadar Amerika'da bazen kendimi Twiggy gibi!!! hissetsem de buna kanmayacagim ve yarin bir daha birakmamak uzere spora baslayacagim! Soz mu Deniz? SOZ!

Hi everyone ;) It is really hot out there these days. I am literally living in the pool we had in our apartment complex. I know my posts are little bit slowing down but I am quite sure nobody spends their precious summer time on the computer.Today's post is about Miami! Because we were homesick, Miami helped us relieving our excess craving for Turkey. We ate, we drank but more importantly we rested. Actually, since we focused on eating more than anything, I gained 3 pounds. I was not very mature when I faced the truth at the scale.. Anyway, I decided to start going to the gym again. Promise Deniz? Yes, I promise!

Dresses:
Dark pink-Urban Outfitters, White-Mango
Sandals:
Studded suede -Mango, Grey leather - Mossimo
Sunglasses:
Christian Dior

Temmuz 24, 2009

KeY wEsT II





Dress: Target
Sandals: Mango
Sunglasses: Christian Dior

Temmuz 21, 2009

KeY wEsT I










Herkese merhaba ;) Bu aralar Turkiyem gelmisti pek bir keyfim yoktu kiii cumartesi gunu Mr. T olaya el atti ve bana yuzyilin surprizini yapti. En yakin zamanda sizlerle de paylasacagim bu DEV surprizi!
Gelelim Miami postlarimin ilkine :) Key West!
Key West'e Miami'den kiraladigimiz arabayla guneye dogru indigimiz 3,5 saat bir yolculugun sonunda ulastik. Yol inanilmaz guzeldi ancak hiz sinirinin cok dusuk olmasi sebebiyle oldukca yorucu gecti! Harika bir denizi olan kucuk bir tatil kasabasi Key West. Bu tatile cok ihtiyacimiz oldugundan mi? yoksa az biraz ucundan Turkiye'ye benzediginden mi? bilmem hersey cok guzeldi. Hava cok sicakti o gun, gercekten cok sicakti!! ve biz tam 11 saatimizi suyun icinde gecirdik. Abartiyorum zannedenler varsa aranizda soyle izah edeyim; sudan ciktigimizda 200 yasinda bir dede ve ninenin el ve ayaklarina sahiptik. Denize girerek serinledik zannediyorsaniz yaniliyorsunuz zira su o kadar sicakti ki bazen suyu hissetmek icin suyun icinde sallanmak bile zorunda kaldik ;)

Vee bir kez daha anladim ki yaz insaniyim, deniz kiziyim ben ;) Suya girmezsem yaz mevsiminden hicbirsey anlamiyorum! Gecen tum yazi denize 10 adim mesafede tek sorumlulugumuzun, ailelerimize oglen ve aksam ne yemek istedigimizi bildirmek oldugu bir sekilde gecirince (yurtdisinda yasamanin en guzel yani memleketine donunce gordugun ihtimam diyebilirim) bu yazi burda gecirmek cook koydu bize :(

Hello everyone :) Because I have been craving for Turkey, I was not very happy for the last couple of days. Then Mr. T came to me on Saturday with the biggest surprise ever. I will share with you ASAP.

I am starting my Miami posts with Key West. Key West features a beautiful coastline and delicious seafood.
Our expectations were totally met. We literally stayed 11 hours in water. If you think I am exaggerating, you should see when we were out of the water, we had the hands of a 200 year old. If you think we escaped from insanely hot weather, you're wrong! Air and water temperatures were almost the same, so it didn't feel like we were swimming at all. Once again, I realized I am a summer girl, sea girl! If I don't swim everyday, I don't understand anything from summer. Last year we spent entire summer in Turkey and our only responsibility was telling what we want for lunch and dinner (This is the best part of living abroad when you visit your family; they treat you like a princess\prince.)

Temmuz 17, 2009

RoMaNtiK \ RoMaNtiC




Postlarda bir yavaslama vardi farkindayim bunun icin sizden ozur diliyorum. Bu sirada mail atan okuyucularima cok tesekkur ediyorum ben iyiyim merak etmeyin ;) Hayat bu aralar benim icin fazlaca heyecanli ve kosusturmaca icindeydi. Dun bitti ve ben bloguma geri dondum.

Bu benim son New Orleans postum. Bugun sizlerle bu gezinin en unutulmaz anlarindan birini paylasacagim. New Orleans'in en eski ve masa bulunmasi en zor olan restoranlarindan birine tedbiri elinden asla birakmayan Mr. T'nin 1 ay once yaptirdigi rezervasyon sayesinde aksam yemegine gittik. Restoran essiz yemeklerinin yani sira harika jazz yapan oldukca unlu bir gruba da ev sahipligi yapiyordu o gece. Yemegimizi yiyip tatlilara gectigimiz sirada grup bir sonraki sarkinin son sarkilari olacagini soyledi :( Hesabi odedik ve gitmek icin kapiya yoneldigimiz sirada grubun barda oturdugunu gorduk bize nereli oldugumuzu sordular biz Turkiye'den oldugumuzu soyleyince klarnet calan ustadin daha once Turkiye'ye bir tur icin geldigini ve Turkler'i cok sevdigini ogrendik. Bu gibi anlarda yurtdisinda yasayan biri olarak nasil mutlu oldugumu anlatamam ;) Bize birkac sarki daha soylemeyi teklif ettiler. Onlar yerlerine biz masamiza geri donduk bu defa etrafimizda hic kimse yoktu. O kocaman restoranda sadece biz ve onlar..

Grubun vokali Mr.T'ye - Size bir sarki soyleyecegim ama bir sartla " Sevgiline her zaman tatli ve nazik olacaksin soz ver!" dedi sevgili bu guzel istege "Memnuniyetle! Daima, soz veriyorum!" karsiligini verince bize bu harika sarkiyi soyledi.
iyi seyirler!


Sorry about the lack of posts guys. My life was all about excitement and rush in the past few days. Yesterday I got it.I am back to my blog full time :)This is my last New Orleans post. I couldn't tell how wonderful my trip was. I will share one of the most remarkable moments today. We were in this difficult-to-find-a-table restaurant called Arnaud's. Apparently, Mr T. made a reservation a month ago.

Anyway, they feature a very famous and talented jazz band. While you eat you enjoy good food and music. We had dinner and when it came to dessert, the band announced next song would be their last. Booo! We got the check and were prepared to go. When we were leaving the restaurant we saw them sitting in the bar. We approached and started talking. It turned out that the guy playing clarinet had been to Turkey before for a tour. He said he loved Turkish people. Suddenly they offered to play more for us. An offer we could not refuse. We returned back to our seats. There was no one but us. He told Mr. T they would play for us but with one condition "You will promise you always treat her sweet and gentle!". He replied "Gladly, I promise forever!".
Here is what came out. Enjoy!

Shirt: Urban Outfitters
Leather shorts: Urban outfitters
Shoes: Franco Sarto
Bag: Steve Madden














Edit: Valla adim hayvan dusmanina cikicak diye soylemek istemiyordum ama dayanamadim! Su istiridyelerin arkasinda duran kayik tabaktaki kizarmis seyler timsah eti ve agizda biraz daha fazla cevirmek gerekse de tavuk veya hindiden cook daha lezzetli ;)

Temmuz 12, 2009

NeW OrLEaNs IV






New Orleans'daki sayili gunlerimizde bu guzel tarihi binada kaldik. Otel periliydi ve biz bunu gitmeden once biliyorduk!! Ancak tarihi bir yerde ve French Quarter'da kalmakta kararliydik. Rivayete gore; cikan buyuk bir yanginin sonucunda okuldaki bircok ogrenci ve ogretmen yanarak trajik bir sekilde can vermis. Otelde gorulen hayalet ise 1800'lerin kiyafetleri icinde sakalli ve yasli bir adam, biz gormedik ancak urkutucu boru sesleri ve yaprak kimildamamasina ragmen yatagimizin basindaki duvardan ruzgar sesleri duyduk!!

Fotograflarda bu vintage otelin bahcesinde goruluyorum.

We stayed in this vintage hotel ( which is haunted by the way). Often called the most haunted hotel in New Orleans. It is said to have been built on the site where a school house once stood. A major fire destroyed the school and many children and teachers were burned to death in the blaze. The hotel sports many ghosts one of which has been reported as being an elderly bearded man dressed in 1800’s attire. He is said to appear and nod to guests then vanish.

What I'm standing in front of is our lovely secret garden.


Dress:
H&M
Shoes: Franco Sarto
Belt: Vintage
Bag: Vintage
Sunglasses: Christian Dior Sunglasses

Temmuz 10, 2009

NeW OrLEaNs III


NeW OrLEaNs II





Herkese merhaba! Bugun konumuz New Orleans ;)
Ben bu guzel sehirde unutulmaz bir 3 gun yasadim. 2005'de yasadiklari trajediden sonra yaralarini hala sarmakta olan bu guzel halk sicakkanliliklarindan, canayakinliklarindan en onemlisi insanliklarindan!! hicbirsey kaybetmemis. Harika insanlar yasiyor bu sehirde. Amerika'dan ve Amerikali'lardan cok farkli ozel bir insan tolulugu ve sehir goruntusu vardi New Orleans'da bize kendimizi bambaska bir ulkede hissettiren. Ve sonunda tabi insanlarla konusarak,tartisarak su sonuca vardik: K. Amerika'da kisin hava gercekten cok soguk oluyor ve insanlar cetin gecen koca bir kis ve hatta sonbahar ve ilkbahar boyunca evlerinde oturuyorlar taksiye binmek yok terzi, ayakkabici zaten yok, sokakta yurumek yok herkes ya arabasinda ya evinde bir hayat yasiyor ve maalesef nasil sosyallesiceklerini bile bilmeyen izole, uzak ve bencil bir toplum olusmus burda :( Paranin ve paranin satin alabilecegi herseyin 1. sirada oldugu ruhsuz, cansiz bir yer.
Uzucu ama gercek ben burda yasiyorum.

Hi everybody! Today, it is about New Orleans. I really had unforgettable moments in this beautiful city.Everybody knows about the tragedy they went through in 2005. But it seems people are doing their best to get over it. They have a warm heart. There is something different about New Orleans that makes it special compared to the rest of US. Sometime it felt like we’re no longer in States. Its cultural diversity, historic touch, and friendly people make New Orleans a very special place. We hypothesized that people in colder regions such as Northeast corridor somehow forget to socialize because they rather prefer to stay at home during harsh winter times. They don’t walk on the streets, they don’t talk to each other, and eventually they become isolated, self-centered and distant. They are also dreadfully concerned about making money.
Sad but true!


Temmuz 08, 2009

NeW OrLEaNs I






Herkese merhaba :) Gezimiz bitti ve biz evimize donduk! Hayatimin sonuna kadar unutamayacagim cok romantik bir tatildi. Daha once de belirttigim gibi gezimiz New Orleans'la basladi. Bu harika yeri 2 kelimeyle anlatmam gerekirse: sahane muzik ve lezzetli yemek diyebilirim. Yarin hepsini sizinle paylasacagim! Bir de bu gezinin son postunda sizlere bir surprizim olucak ;)

Hi everyone :) I just got back from vacation! It was a very romantic trip for us which I will never forget. Our trip, as I said before, started with New Orleans. If I'd describe New Orleans with two words : magnificent music and yummy food. I will share them with you tomorrow. See you in the next post. I will have a surprise in my last post ;)

Dress: Free People
Sandals: Mango
Bag: Arden B
Necklace: Vintage
Sunglasses: Vintage Christian Dior